İnsanların ev olarak adlandırdıkları yaşam alanları, yoğun bir günün ardından ulaşılan bir lokasyondan ziyade, kendilerini mutlu ve güvende hissettikleri yerlerdir. Bu, ev sahipleri ve kiracılar kendi haklarını ve sorumluluklarını kabul ettiğinde en iyi şekilde gerçekleşir. Genel yasa, mülk sahiplerinin kiralanan mülklerinin ve içeriklerinin güvenliğini garanti altına almakla yükümlü olduklarını belirler. Genel kanuna ek olarak, kiralık mülklere özgü düzenlemeler vardır – bunlar mülk sahibinin sorumluluklarına girer ve yasaya uyulması gerekir.
Bu rehberde, kiracılarınızla anlaşma yapmadan önce bilmeniz gereken tüm sorumluluklarınızı değerlendireceğiz. Temel yükümlülüklerinizi anlamak, kiracılar ve yönetim organları ile yaşayabilceğiniz sorunlardan kaçınmanıza yardımcı olacaktır.
- Kiraya verenin en temel yükümlülüğü, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. (Borçlar Kanunu Madde 301)
- Sigorta, vergi vb. kiralanan ile alakalı ödemeleri kira sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça kiraya veren ödemek zorundadır. (Borçlar Kanunu Madde 302)
- Kullanımla alakalı olmak şartı ile öngörülen veya öngörülemeyen tüm yan giderleri, kiraya veren karşılamak ile yükümlüdür.(Borçlar Kanunu Madde 303)
- Kiralananın herhangi bir kusurunun ortaya çıkması ve bu kusurdan dolayı kiracının zarar görmesi durumda kiraya veren, zararı karşılamak ile yükümlüdür. (Borçlar Kanunu Madde 308)
- Kira bedelinin geç ödenmesi durumda, herhangi bir cezai koşul içeren bir anlaşma yapılamaz. (Borçlar Kanunu Madde 346)
- Kiracı, kiraya verenden kiralanandaki ayıbın uygun bir sürede giderilmesini isteyebilir; bu sürede ayıp giderilmezse kiracı, ayıbı kiraya veren hesabına gidertebilir ve bundan doğan alacağını kira bedelinden indirebilir veya kiralananın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteyebilir. Ayıbın, kiralananın öngörülen kullanıma elverişliliğini ortadan kaldırması ya da önemli ölçüde engellemesi ve verilen sürede giderilmemesi hâlinde kiracı, sözleşmeyi feshedebilir. Kiraya veren, kiralanandaki ayıbı gidermek yerine, uygun bir süre içinde ayıpsız benzeriyle değiştirebilir. (Borçlar Kanunu Madde 306)
Bunların dışında borçlar kanununu incelediğimizde “yerel adet olmadıkça” gibi bir ibareyle karşılaşmaktayız. Bu kelimenin kullanılması ile kiralanmak istenen gayrimenkulün bulunduğu bölgedeki genel uygulamaların kabul edildiği anlaşılmakta. Ancak, yerel adetlerin kanunların üzerinde olmadığı ve kanunlara aykırılık taşıması durumunda geçerli olmayacağı da unutulmamalıdır.